NOT : Spoiler alert demeden başlayacağım bir yazı olamıyor malesef canlar. Uyarımı yapayım yine her ihtimale karşı. Belki sadece bu yazım dönüp dolaşıp gözünüze çarpmıştır düşüncesiyle yılmadan spoiler uyarısı veriyorum. Black Mirror'ın üçüncü sezonunun son bölümünü izlemeyen okumayıversin, sonra okumak için aklına yazıversin tabi ki yine de. Son olarak düzenli okuyan birkaç güzide arkadaşım için söylüyorum ki; yazılarımdaki başlangıç notunu es geçebilirsiniz. Black Mirror tarihinin en ürpertici bölümü olarak gördüğüm 'Hated in the nation' üzerine geveleyeceğim. Şu aralar sosyal linç denince akla ilk gelen şahıs Emrah SerbesT. Ağzına gelen sövüyor kendisine sosyal mecralar aracılığıyla. Bir anda kazandığı nefreti ise; yaptığı trafik kazasına borçlu. Ölmesini dileyen olmuş mudur bilmiyorum ama şovsal hareketlerini samimiyetsiz bulan ve cezasını çekmesini isteyen haklı bir kitlenin yanında, yıllardır bu günü bekliyormuşçasına edebi yaratımları üzerinden nefret k
NOT: Merhaba sevgili dosslar, yine tek tek yazaraktan ilerleyeceğim yeni yazıma HOŞŞGELDİNİZZ! Tekrar minik bir spoiler uyarısı veriyorum. Bu duruma dikkat etme kararı alıp alıp vazgeçiyorum ama nihayetinde sona ermiş bir sezonun bütününden bahsettiğimden, çok zor olurdu spoilersız anlatım. Özetle: izleyip üzerine bir de başka gözden bakmak isteyen, ilk sezonu silip süpürmüş canımlara yönelik bir içeriktir. Burada yazacaklarım kısmen hayal ürünüdür çocuklar, Westworld adlı leziz HBO yapımını beğenenlere ve özleyenlere yönelik; şöyle tatlı bir "bak böyle bir şeyler de varmış" muhabbetinden ibarettir. Dizinin felsefi derinliğini sorgulamak ne haddime diyorum ama tabi ki duramayıp bir takım zıpırlıklara yelteneceğimdir. Yazacaklarımdan kısmen de sorumluyum elbet, yine de zaman zaman kaptırıp kaybolacağım, konudan konuya atlayacağım, ben de kendi çapımda bir labirentte çıkış yolu arayıp duracağım, kaçınılmaz olarak. Alt-metinlere takılınca yüzeye çıkamadığımın bilincindeyim